(05.08.2010, 11:59)Falcon417 yazdı: yakıtta hiçbir değişme olmaz geri kafalı insanlar milletin kafasını bulandırıp durdular bu zamana kadar standart arabayla geniş taban lasitkli araba arasında hiçbir fark yok yakıtta test edildi onaylandı
Alıntı:ama nedense babadan oğula geçer gibi herkes aynı şeyi tekrarlıyor ne yorulma olur ne de yakıt artar...
Arkadaşlar bu kadar yanlış bilgiyi nereden ediniyorsunuz, nasıl ulaşıyorsunuz ben hayret ediyorum yeminlen.
Hepimiz biliyoruz ki araç hareket halindeyken onu yavaşlatmak için araca bir sürü kuvvet etki eder. Rüzgar direncini hepimiz biliyoruzdur muhakkak, ancak bu kuvvetlerden biri de tekerlekler ve yol arasında oluşan ve bizi yavaşlatan "
yuvarlanma direnci"dir.
Lastiği döndürmek için verdiğimiz enerjinin bir kısmı, lastiğin şekil değiştirmesi esnasında kaybolur. Çünkü lastik her tur attığında yere basan bölümü şekil değiştirir ve bu şekil değiştirme hareketi, harcanan yakıttan gelen enerjinin bir kısmını emer. Bu da daha fazla yakıt harcayacaksınız demektir.
Yuvarlanma direncinin %90~95’i lastiğin şekil değiştirmesine harcanan kayıplardan ileri gelir. Bu kayıpların %73’ü
diş kısmından, %13’ünün yan duvarlardan, %12’sinin omuz kısmından ve %2’sinin de topuk bölgesinden kaynaklanır. (Kaynak: www.obitet.gazi.edu.tr, Bahtiyar Şenkaya)
Buradan ne anlıyoruz? Kayıpların çoğu diş kısmından (sırttan) ileri gelir. Yani kış lastiğindeki kayıplar ile slick (yivsiz) lastik arasındaki kayıplar (dolayısıyla yakıt tüketimi) bir olmaz. Yanakları ince lastik, kalın lastikten
daha az yakar.
Hiç düşündünüz mü neden yarış bisikletlerinin lastikleri inceciktir? Yahut kuş kadar benzinle dünya kadar yol giden arabalarının lastikleri?
Bu resim en az yakıtla en çok mesafe katetmeye çalışan araçların yarıştığı "Shell Eco-Marathon" adlı yarıştan. Bu arabalar kilometre başına yaklaşık
0,03 litre benzin yakar :O
Sizce vakumlu lastikleri taksak bunlara, iki metre gidebilirler mi?
Islak yolda kalın tabanlı lastik kayar mı sorusuna gelince, ıslak yol lastiklerinin kendine has desenleri vardır. Bu desenler, lastiğin suya ilk temas ettiği anda suyu kırarak kanallar boyunca dışarı iter ve suyun lastikle yol arasında
film oluşturmasını engeller (ıslak tezgah üzerinde tencerenin nası kaydığını görmüşsünüzdür, işte orda tencereyle tezgah arasında "su filmi" vardır)
Lastik kalınlığı arttıkça yol tutuş artar. Ancak karlı zeminde ralli yapan araçların lastiklerine bakın: hepsi incedir. Çünkü ince lastik, karı daha kolay deler ve kar altındaki sert yüzeye daha kolay ulaşır.
Yani ince lastikler, yol ile aralarındaki kaygan maddeleri daha kolay geçerek asfalta tutunurlar. Geniş tabanlı ve hiç dişi olmayan (kabak) bi lastik, ne kadar geniş tabanlı olursa olsun ıslak zeminde yağ gibi kayar (bu olaya aquaplanning denir.) İnce bi kabak lastik de kayar ancak "su filmini daha kısa sürede kırarak asfalta ulaşır ve sürtünerek aracı durdurur. Ancak
kalın yağmur lastikleri, o kalınlığa göre tasarlandıkları için elbetteki su filmini kırar kırmaz yere ince yağmur lastiklerinden daha fazla basar ve yol tutuşu daha iyi olur. Ama bu yağmur lastiklerini bizim bildiğimiz düz lastiklerle, kış lastikleriyle veya geniş tabanlı lastiklerle
asla karıştırmamak ve karşılaştırmamak gerekir.
Alıntı:Yani o kadar gökhan biz duyduğumuza inan bir millet olduğumuzdan kaynaklanıyor hep bunlar herkese inanıyoruz işte
Sene 2011 olacak, sokakta hala arabayı bağırtarak
motor açmaktan bahseden insanlar var. Devirsiz kullanmanın hararet yaptırabileceğine, hatta motora zarar verebileceğini söyleyenler var... Bunlar her denilene inandığımızdan değil, etrafımızda bilip bilmeden konuşan insanların çokluğundan kaynaklanıyor. Biraz da kendi tembelliğimizden. Yoksa araştırsak, internette hepsi var.
İnternetiniz de mi yok? Sokaktan geçen bi mühendise sorun. Sokakta artık elini sallasan mühendise çarpıyor zaten...