Merhabalar;
Hikaye biraz uzun, özetle debriyaj pedalı pimi uzun yolda kaynağı iyi yapılmadığından yerinden çıktı, daha önce başıma gelmediğinden, nettede ayrıntılı bilgi bulmadığımdan biraz da deneme yanılma yoluyla çözüm üretmeye çalıştım.
Başkasının da başına gelirse belki yardımcı olur diyerek yaşadıklarımı paylaşmak istedim.
İstanbuldayken son günlerde geri vitese takmaya çalışırken debriyaj tam ayırmamaya başlamıştı.
Herhalde balata bitiyor diye düşünmüştüm.
İstanbul dönüşü Eskihisar'da feribota inen yokuşta debriyaj pedalı birden boşa çıktı.
Arabayı emniyet şeridi yanındaki v şeklindeki yağmur kanalına indirdim.
Debriyaj pedalına baktığımda debriyaj telinin yerinden çıktığını, takıldığı pimin aşınıp eğildiğini, sonradan telin üzerine takılması gerektiğini öğrendiğimi klipsinde üst pime takılı olduğunu gördüm.
İçinin daireselliği bozulmuş debriyaj telini penseyle, tornavidayla çekmeye çalıştım, çekemeyince herhalde balata yapıştı, ya da şemsiye kırıldı gibi düşündüm. (Gücümün yetmeyeceği sonradan aklıma geldi.)
Akşam yedi sekiz arası, yakınlarda tamircide olmadığından, çekici işine girmeden, nöbetçi tamirci çağırmadan teli yerine takıp denemek istedim.
Debriyaj pedalını söküp, dışarda pinin eğikliğini düzelteyim dedim, zorlanarak söktüm, deliği tornavida ve çekiçle biraz genişletip bir vidayı kaput kilidinin somunuyla pin yerine taktım. Pedalları yerine taktım.
Teli ayar vidalarını sıfırladığım halde, oturtamadığımdan şanzıman tarafından sökmeyi düşündüm.
Kriko yüklü bagajın altında olduğundan, vitese alıp marşı zorlayarak, taşın üzerine yürütüp yükselttim.
Alttan telin şanzıman bağlantısını söktüm.
Daha önce deriyaj telini söküp takmadığımdan, ve nette montaj fotoğrafı bulamadığımdan,
yoldan geçen tırların - kamyonların gürültüsü ve o sıralar yaşadığım stresin sağlıklı düşünmeyi engellediğinden sanırım,
üstteki pinin üzerinde gereksizce takılı duran klipsten telin kılıfını geçirmeye çalıştım.
Daha sonra mantıksız olduğunu görüp vazgeçtim.
Belkide üst pine direk teli takıp sorunu daha kolay çözebilecektim, klipsin oraya gereksizce takılmış olması, deneyimsizlik ve nette montaj fotografı bulamamak işi zorlaştırdı.
Pedalları takıp, vidaya debriyaj telini taktım, sonra şanzıman bağlantısını yaptım.
Hava da karardığından, dörtlüler sürekli açık olduğundan, ve marşla arabayı hareket ettirdiğimden aküyü zayıflatmışız. Marş basmadı. Aracı yan kanaldan iterek yola çıkardık.
Yokuşta olduğumuzdan vurdurarak çalıştırabildik.
Söküp takma, araştırma, deneme yanılma derken yaklaşık üç saat harcamışız.
Feribota korka korka bindik. On dakikada bir aküyü kontrol etmek, doldurmak için yüksek devirde çalıştırdık.
Gece vakti, debriyaj tam ayırmadığından bir benzinlikte, forumdan bakıp üstteki somunları gerdirdim. Değişiklik olmayınca balata bitti diye düşünmüştüm.
Ama yanlış yaptığımı, başka bir arkadaşın bu bilgiyi düzettiğini, gevşetmek gerektiğini öğrendim. Adını hatılayamadığım için kusura bakmasın, bu arkadaşa teşekkürler.
Bu arada ertesi gün, pedalın yenisini bulamadığımdan, tornacıydı, pindi hem vakit kaybı hem para kaybı olacağından bir vidayı spiralle kesip, yerini matkapla açıp kaynattırdım.
Ve daireselliği bozulmuş teli değiştirdim. Ancak telin ayar somunları eskisi gibi metal çıkmadı. Bana güven vermedi, ancak arabasız parça satan yere gidip değiştirmekte zor geldiğinden taktım.
Sütten ağzı yanan hesabı, debriyaj telini, kaynattığım vidaya, daha önceki montajda kullanılmamış pul, gres ve klips yerine teflon somun ile taktım.
Bu arada Eskihisar'da uğraşırken sonradan tersanede kaynakçı oduğunu ve Giresunlu olduğunu öğrendiğim bir arkadaş durdu, yardımcı olmaya çalıştı, hatta 'Evim Gebze'de evde kaynak makinası var, yakın olsaydım ben kaynak yapıverirdim'dedi. Feribottan çıkanları alması gerektiğini söyleyerek ayrıldı, hatta 'Vida somun denk gelirse dönerken bırakırım' diyerek ayrıldı. Biraz ilerde duran aracının Kartal olduğunu sonradan gördüm.
Ne de olsa kuş kardeşliği...
Bir de bisikletli bir arkadaş yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu.
Neyseki şanslıymışız, otoyolda, sıkışık trafikte, köprüde, tünelde de kalabilirdik, usturuplu yerde kaldık, ve anahtar takımları yanımızdaydı da geçte olsa çözüm üretip yolumuza devam edebildik...
Hikaye biraz uzun, özetle debriyaj pedalı pimi uzun yolda kaynağı iyi yapılmadığından yerinden çıktı, daha önce başıma gelmediğinden, nettede ayrıntılı bilgi bulmadığımdan biraz da deneme yanılma yoluyla çözüm üretmeye çalıştım.
Başkasının da başına gelirse belki yardımcı olur diyerek yaşadıklarımı paylaşmak istedim.
İstanbuldayken son günlerde geri vitese takmaya çalışırken debriyaj tam ayırmamaya başlamıştı.
Herhalde balata bitiyor diye düşünmüştüm.
İstanbul dönüşü Eskihisar'da feribota inen yokuşta debriyaj pedalı birden boşa çıktı.
Arabayı emniyet şeridi yanındaki v şeklindeki yağmur kanalına indirdim.
Debriyaj pedalına baktığımda debriyaj telinin yerinden çıktığını, takıldığı pimin aşınıp eğildiğini, sonradan telin üzerine takılması gerektiğini öğrendiğimi klipsinde üst pime takılı olduğunu gördüm.
İçinin daireselliği bozulmuş debriyaj telini penseyle, tornavidayla çekmeye çalıştım, çekemeyince herhalde balata yapıştı, ya da şemsiye kırıldı gibi düşündüm. (Gücümün yetmeyeceği sonradan aklıma geldi.)
Akşam yedi sekiz arası, yakınlarda tamircide olmadığından, çekici işine girmeden, nöbetçi tamirci çağırmadan teli yerine takıp denemek istedim.
Debriyaj pedalını söküp, dışarda pinin eğikliğini düzelteyim dedim, zorlanarak söktüm, deliği tornavida ve çekiçle biraz genişletip bir vidayı kaput kilidinin somunuyla pin yerine taktım. Pedalları yerine taktım.
Teli ayar vidalarını sıfırladığım halde, oturtamadığımdan şanzıman tarafından sökmeyi düşündüm.
Kriko yüklü bagajın altında olduğundan, vitese alıp marşı zorlayarak, taşın üzerine yürütüp yükselttim.
Alttan telin şanzıman bağlantısını söktüm.
Daha önce deriyaj telini söküp takmadığımdan, ve nette montaj fotoğrafı bulamadığımdan,
yoldan geçen tırların - kamyonların gürültüsü ve o sıralar yaşadığım stresin sağlıklı düşünmeyi engellediğinden sanırım,
üstteki pinin üzerinde gereksizce takılı duran klipsten telin kılıfını geçirmeye çalıştım.
Daha sonra mantıksız olduğunu görüp vazgeçtim.
Belkide üst pine direk teli takıp sorunu daha kolay çözebilecektim, klipsin oraya gereksizce takılmış olması, deneyimsizlik ve nette montaj fotografı bulamamak işi zorlaştırdı.
Pedalları takıp, vidaya debriyaj telini taktım, sonra şanzıman bağlantısını yaptım.
Hava da karardığından, dörtlüler sürekli açık olduğundan, ve marşla arabayı hareket ettirdiğimden aküyü zayıflatmışız. Marş basmadı. Aracı yan kanaldan iterek yola çıkardık.
Yokuşta olduğumuzdan vurdurarak çalıştırabildik.
Söküp takma, araştırma, deneme yanılma derken yaklaşık üç saat harcamışız.
Feribota korka korka bindik. On dakikada bir aküyü kontrol etmek, doldurmak için yüksek devirde çalıştırdık.
Gece vakti, debriyaj tam ayırmadığından bir benzinlikte, forumdan bakıp üstteki somunları gerdirdim. Değişiklik olmayınca balata bitti diye düşünmüştüm.
Ama yanlış yaptığımı, başka bir arkadaşın bu bilgiyi düzettiğini, gevşetmek gerektiğini öğrendim. Adını hatılayamadığım için kusura bakmasın, bu arkadaşa teşekkürler.
Bu arada ertesi gün, pedalın yenisini bulamadığımdan, tornacıydı, pindi hem vakit kaybı hem para kaybı olacağından bir vidayı spiralle kesip, yerini matkapla açıp kaynattırdım.
Ve daireselliği bozulmuş teli değiştirdim. Ancak telin ayar somunları eskisi gibi metal çıkmadı. Bana güven vermedi, ancak arabasız parça satan yere gidip değiştirmekte zor geldiğinden taktım.
Sütten ağzı yanan hesabı, debriyaj telini, kaynattığım vidaya, daha önceki montajda kullanılmamış pul, gres ve klips yerine teflon somun ile taktım.
Bu arada Eskihisar'da uğraşırken sonradan tersanede kaynakçı oduğunu ve Giresunlu olduğunu öğrendiğim bir arkadaş durdu, yardımcı olmaya çalıştı, hatta 'Evim Gebze'de evde kaynak makinası var, yakın olsaydım ben kaynak yapıverirdim'dedi. Feribottan çıkanları alması gerektiğini söyleyerek ayrıldı, hatta 'Vida somun denk gelirse dönerken bırakırım' diyerek ayrıldı. Biraz ilerde duran aracının Kartal olduğunu sonradan gördüm.
Ne de olsa kuş kardeşliği...
Bir de bisikletli bir arkadaş yardıma ihtiyacım olup olmadığını sordu.
Neyseki şanslıymışız, otoyolda, sıkışık trafikte, köprüde, tünelde de kalabilirdik, usturuplu yerde kaldık, ve anahtar takımları yanımızdaydı da geçte olsa çözüm üretip yolumuza devam edebildik...
aks93, üyesi TofasTeam forumlarına 19-07-2011 tarihinde katılmıştır.