Selamın aleyküm, hayırlı akşamlar.
Tanıyanlar bilir, 93 düz motor Şahin aracım var. Araçla yaklaşık 20 gün önce bir tartışma sonrasında bir sinirle binip bir araca çarpmıştım. Hızım 40 Km/h ye bile ulaşmadan park halindeki bir Renault 19'a arka tamponunun sol kısmına gelecek şekilde dokundum. Yaptığım kaza tofaş arabasından soğuma evresine ilk adımımı attırdı maalesef çünkü benim sol far camı, sol sis farı çıtası, panjurun sol tarafı, tamponun sol tarafı kırıldı ve kaputta sol farın panjurla birleştiği noktanın orada yumruk kadar göçük meydana geldi. Renault'ta ise sadece tampon içeri girdi. Neyse nazardır diyip geçiştirdim, plastik aksamı, far camı değişti. Bir tek kaputtaki göçüğün çekilerek düzeltilmesi kaldı. 3 gün önce aracın ön koltuklarını, yaylandığında oluşan yay sesini kesmek amacıyla çıkarttım, hazır çıkartmışken temizlik hastası olduğum için taban döşemesini söküp temizlemek, keçeler ıslak ise kurulamak amacıyla çıkartmakta işin içine girdi. Beni bir diğer soğutan konu da burada ortaya çıktı. Aracı aldığımızda dışarıdan görüldüğünde zil gibi duran araba maalesef içeriden öyle görünmüyordu. Tabanı buz gibi, çürüksüz fakat 1 yıldan biraz fazla bir sürede boya kusmaları, çürümeleri meydana çıktı döşemeyi kaldırdığımızda. Sağ ön kapı eşiğinde yaklaşık 3 cm çapında koca bir delik, sağ arka çamurluk ve çamurluğun alt kısmı (marşpiyelin altında kalan kısım), sol arka çamurluk gibi belli başlı suyu tahliye eden (ettiğini düşünen) bölgelerde genelde paslanmalar ve buna bağlı olarak çürümeler meydana gelmiş. Sol arka çamurluğun marşpiyel altında kalan bölgesi tam dirsek gibi eğimli bir bölge olduğundan ve bu bölgeye çok rahatlıkla çamur girebildiğinden o bölgeyi tamamen çürütmüş. Çürüyen kaporta parçalarını ayıkladığımda yumruğumun girebildiği kocaman bir delikle karşılaştım. Marşpiyel geçirme deliklerinden kompresörle hava tutup içerisinden 2 avuçtan fazla çamur çıkarttım.
Tabi bu durum aracı ne kadar yıkayıp ardından kuruladığımızı düşünsekte ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Biraz da mecburen yağmur altında bırakmamızdan kaynaklanıyor. 24-25 senelik araba, olur bu tarz şeyler diyip geçiştirsem de elimi attığım yer elimde kalmaya başladı gibi ya da ben bu yaşadıklarımdan sonra böyle düşünmeye başladım.. Özellikle bu kaza ve sonrasında kendi aracımla karşıdaki aracı kıyasladığımda aradaki fark beni soğutma evresine sokmaya yetti.
Bu derdimi de sizlere anlattım çünkü bu durum karşısında ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yok ve derdimi bir tek sizler anlayıp dinleyebiliyorsunuz. Ustaya gidip akıl danıştığımda burun kıvırıyor, paramla rezil oluyorum. Aracın kaza ile oluşan kaputtaki göçüğünü ve çamurluk altında oluşan çürümeyi kaportacı ile görüşüp hallettikten sonra aracı fazla dolaştırmadan elimden çıkartmayı düşünüyorum, bilmiyorum satılmazsa da eskisi gibi hevesim kalmadı binmek için..
Tanıyanlar bilir, 93 düz motor Şahin aracım var. Araçla yaklaşık 20 gün önce bir tartışma sonrasında bir sinirle binip bir araca çarpmıştım. Hızım 40 Km/h ye bile ulaşmadan park halindeki bir Renault 19'a arka tamponunun sol kısmına gelecek şekilde dokundum. Yaptığım kaza tofaş arabasından soğuma evresine ilk adımımı attırdı maalesef çünkü benim sol far camı, sol sis farı çıtası, panjurun sol tarafı, tamponun sol tarafı kırıldı ve kaputta sol farın panjurla birleştiği noktanın orada yumruk kadar göçük meydana geldi. Renault'ta ise sadece tampon içeri girdi. Neyse nazardır diyip geçiştirdim, plastik aksamı, far camı değişti. Bir tek kaputtaki göçüğün çekilerek düzeltilmesi kaldı. 3 gün önce aracın ön koltuklarını, yaylandığında oluşan yay sesini kesmek amacıyla çıkarttım, hazır çıkartmışken temizlik hastası olduğum için taban döşemesini söküp temizlemek, keçeler ıslak ise kurulamak amacıyla çıkartmakta işin içine girdi. Beni bir diğer soğutan konu da burada ortaya çıktı. Aracı aldığımızda dışarıdan görüldüğünde zil gibi duran araba maalesef içeriden öyle görünmüyordu. Tabanı buz gibi, çürüksüz fakat 1 yıldan biraz fazla bir sürede boya kusmaları, çürümeleri meydana çıktı döşemeyi kaldırdığımızda. Sağ ön kapı eşiğinde yaklaşık 3 cm çapında koca bir delik, sağ arka çamurluk ve çamurluğun alt kısmı (marşpiyelin altında kalan kısım), sol arka çamurluk gibi belli başlı suyu tahliye eden (ettiğini düşünen) bölgelerde genelde paslanmalar ve buna bağlı olarak çürümeler meydana gelmiş. Sol arka çamurluğun marşpiyel altında kalan bölgesi tam dirsek gibi eğimli bir bölge olduğundan ve bu bölgeye çok rahatlıkla çamur girebildiğinden o bölgeyi tamamen çürütmüş. Çürüyen kaporta parçalarını ayıkladığımda yumruğumun girebildiği kocaman bir delikle karşılaştım. Marşpiyel geçirme deliklerinden kompresörle hava tutup içerisinden 2 avuçtan fazla çamur çıkarttım.
Tabi bu durum aracı ne kadar yıkayıp ardından kuruladığımızı düşünsekte ihmal etmemizden kaynaklanıyor. Biraz da mecburen yağmur altında bırakmamızdan kaynaklanıyor. 24-25 senelik araba, olur bu tarz şeyler diyip geçiştirsem de elimi attığım yer elimde kalmaya başladı gibi ya da ben bu yaşadıklarımdan sonra böyle düşünmeye başladım.. Özellikle bu kaza ve sonrasında kendi aracımla karşıdaki aracı kıyasladığımda aradaki fark beni soğutma evresine sokmaya yetti.
Bu derdimi de sizlere anlattım çünkü bu durum karşısında ne yapacağım konusunda hiç bir fikrim yok ve derdimi bir tek sizler anlayıp dinleyebiliyorsunuz. Ustaya gidip akıl danıştığımda burun kıvırıyor, paramla rezil oluyorum. Aracın kaza ile oluşan kaputtaki göçüğünü ve çamurluk altında oluşan çürümeyi kaportacı ile görüşüp hallettikten sonra aracı fazla dolaştırmadan elimden çıkartmayı düşünüyorum, bilmiyorum satılmazsa da eskisi gibi hevesim kalmadı binmek için..